The Umbrella Academy 3. Sezon İnceleme

 

 Yakın zamanda Umbrella Academy 3. sezonu izledim. Açıkçası ikinci sezonu o kadar da beğenmediğim için 3. sezon için endişelerim vardı ama sezon genel itibari ile beklentilerimi karşıladı. Bu sezonda olaylar birbirlerini hızlıca takip ediyordu ve en olayla alakasız sahneler bile genel gidişat ile uyum içerisindeydi.

(UYARI: BU YAZI SPOİLER İÇERİR.)

 Bu sezon diğer sezonlar gibi bize bir cevap vermekten ziyade sorularımızı arttırsa da en azından cevaplara yaklaştığımıza dair küçük bir umut da verdi. Reginald'ın Luther'ı neden Ay'a gönderdiği gibi bazı (en azından benim için) önemsiz gözüken olayların açıklanması ile olaylar arası bağlantılar yavaşça kurulmaya başladı. Bu sezon olay akışı ve kıyameti durdurma planları içerisinde karakter gelişiminde de yer verdi - üstelik bunları 2. sezon gibi gözümüze sokmadan yaptı. 

 Şimdi de tek tek ana karakterlerin gelişiminden bahsetmek istiyorum. Öncelikle Five ile başlayacağım çünkü en sevdiğim karakterlerden biri olmasına ve genelde neredeyse ayrı bir şekilde hikayeyi sürdürmesine rağmen bu sezon o kadar da ön planda değildi. Yanlış anlamayın hala ekibin en aklı başında üyesi ve lideriydi ama artık kendine ait ayrı bir hikayesi yoktu. Kardeşleri ile birlikteydi ve bu artık kıyameti de diğerlerinin hikayesine ekliyordu.

 Sırada Vanya  Viktor var. Aslında ismi değişse de o pek değişmemiş gibi. Biraz farklı gözükse de hala aynı davranıyor ve onun için çok da bir şey değişmemiş gibi. O değişmekten ziyade kendini buldu bu da onu çok daha sakin bir hale getirdi. Harlan'ın ölümünden sonra bile kendini kaybetmedi ve sırf bu bile aslında çok şey anlatıyor. Harlan hakkında bir şey söylemem gerekirse o sanırım kelebek etkisinin bir örneği ve aslında sanırım hikayenin bu kısmında olmamalıydı bile.

 Şimdi Allison'dan bahsetmem gerek sanırım çünkü diğer karakterlerin hikayeleri çok bağlı olmasa da bir sebepten dolayı o ve Viktor'un hikayeleri birbirine daha yakın. Açıkçası bu sezon Allison'dan biraz soğudum çünkü artık acıları için ne olursa olsun birini suçlamaya kararlıydı ve kura Viktor'a çıktı. Biraz haksızlık ettiğimi düşünebilirsiniz sonuçta başına gelen şeyler hiç de kolay değildi ama o da bunun acısını herkesten çıkararak sempatimi yitirdi. Hiçbir şey olmasa bile Luther'la yaşadığı olay bile yeterince kötüydü.

 

Ve Luther... İlk iki sezon pek sevmesem de artık daha rahat ve öz güvenli gibi. Bu sezon daha iyiydi ve sanırım aşık olmasının da ona faydası dokundu. Sloane ile ilişkisi başlarda biraz tuhaf başlamıştı ve biraz hızlı ilerliyordu ama karakter gelişimine gerçekten önemli katkıları dokundu. En azından onun Ay görevinin boşu boşuna olmadığını birini koruduğunu öğrendik.

 Ve sıradaki isim ... Diego. O bir çocuğu olduğunu öğrendi ve başlarda durumun gerçekliğini sorgulasa da zamanla duruma alıştı ve gerçekten de iyi iş çıkardı. Lila'nın oyunu ortaya çıktığında ve hamile olduğunu söylediğinde bile  duruma hızlıca (belki de biraz fazla hızlı) adapte oldu.

 

Son olarak Klaus. Öncelikle Klaus bu sezon hiçbirinin yapamadığını yapıp babası ile iletişim kurdu, ona yardım etti ve ondan öğrendikleriyle gücünü mükemmelleştirdi.(Gerçi artık bir önemi yok.) Yine de bu onu babası tarafından ihanete uğramaktan kurtaramadı.

 Ve  Reginald'ın planı her neyse Allison'un yardımıyla başarıya ulaştı. Ve biz yine aklımızdaki sorularla kaldık.

 Neyse benden bu kadar. Siz bu sezonu beğendiniz mi? Yorumlarda belirtin.